
Iş ahlaki:
“İki Ucu Sivri Değnek: Ne İşçi İşini beğenip,yapıyor.
Ne Patron işçinin hakkını Veriyor!”
Giderek büyüyen bir sessiz yangının içindeyiz: Adı iş ahlakı. Ne tarafa dönsek bir eksiklik, bir yozlaşma, bir boş vermişlik görüyoruz. Birileri iş bulamazken, birileri iş beğenmiyor. Bulduğu işi de hakkıyla yapmıyor. Eline verilen işi savsaklıyor, işi sahiplenmiyor, ustalık iddiası var ama işine özen yok. İşi ehline veremiyoruz ya da ehil sandığımız kişi sorumluluk taşımıyor. “İşimi nasıl daha iyi yaparım?” sorusunun yerini, “Nasıl az çalışıp çok kazanırım?” sorusu almış durumda.“Çalışmıyoruz, Kaytarıyoruz!”
Alın teri kutsaldı unuttuk
İşçinin emeği kutsaldır, evet. Ama kutsal olan, alın teriyle çalışılan, dürüstlükle yapılan iştir.
İş değil ahlak sorunumuz var.
Çalışmadan, çabalamadan hak talep etmek ne dini, ne vicdani, ne de insani bir duruştur. Çalışan hakkını ararken, işini hakkıyla yapmakla yükümlüdür. Emeğini sakınan, sorumluluktan kaçan bir tutum, sistemi içten içe çürütür.
Ama işveren de bu tabloyu sadece izleyemez. İşçinin hakkını tam vermeyen, iş güvenliğini sağlamayan, fazla çalıştırıp az ödeyen patronun da iş ahlakından söz etmesi mümkün değildir. Mesaiyi kırpmak, hakkı gasp etmek, maaşı zamanında ödememek sadece ahlaki değil hukuki bir suçtur da aynı zamanda. İşveren, işçisine insan gibi davranmazsa, sadakat ve verim de bekleyemez.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) “İşçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz.” buyurarak emeğin önemine dikkat çekmiştir ve bu konuda insanlığa yol göstermiştir. Bizlerde bu hadis-i şerif’i millet olarak şiar edinen, işçinin, emekçinin hakkını alın teri kurumadan vermenin hassasiyetine inanan bir kültüre sahibiz.
Ayrıca;
“ÇALIŞTIRDIĞINIZA YEDİĞİNİZDEN YEDİRİNİZ” buyurur sevgili peygamber efendimiz sav.
Bu bir kısır döngüdür.
İşçi dürüstçe çalışmazsa, işverenin güvenini kaybeder. İşveren hakkı vermezse, işçi içtenliğini yitirir. Ve döngü sürer…
ALLAH İŞÇİSİNİN HAKKINI ÖDEMEYENİN HASMIDIR
Bir Kudsi Hadise göre Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor: “Kıyamet gününde bu kişinin hasmı ben olurum;”
ALLAH İŞİNİ EN İYİ YAPANLARI SEVER
Hadislerde sadece işveren değil, işçiye de önemli nasihatler vardır ‘Çalışma hayatında işçiye düşen en önemli görevlerinden birisi de, ona verilen sorumluluğu iç, görevi en iyi, sağlam ve kaliteli bir şekilde yapıyor olmasıdır’
Toplumda güveni, üretkenliği ve huzuru sağlayan şey yalnızca yasalar değil; vicdan, ahlak ve sorumluluktur.
İş, sadece geçim kapısı değil; karakter aynasıdır. Kim olduğumuzu, nasıl yaşadığımızı, nasıl yaşanılabilir bir toplum hayal ettiğimizi en çok işimize yansıtırız. Artık herkesin kendine şu soruyu sorması gerek: Ben görevimi gerçekten hakkıyla yapıyor muyum?