
EVLİLİK: PROBLEM ÇÖZME SANATI
İki insan, hayatlarının bir kesişim noktasında ellerini uzatıp birbirine “evet” der. Aslında sadece bir imza değil, birlikte büyümeye, yaşlanmaya, çözüm üretmeye verilen bir sözdür. İki kişinin yan yana yaşamasından ibaret değildir; problem çözme sanatıdır.
Bir ömür sürecek yolculuk, sevgiyle başlar ama sevgi tek başına yeterli değildir. Saygı, güven, sadakat, paylaşım, anlayış en önemlisi iletişimle harmanlanmalıdır. Bir sorun çıktığında masaya yumruk vurmak değil, el uzatıp “konuşalım” demek evliliğin temelidir. İyi günde nasıl gülüyorsak, kötü günde de birlikte ağlayabilmeli, her duyguyu paylaşabilmeliyiz.
Evlilik, sadece bireyleri değil, aileleri, kültürleri, hatta toplumun kendisini de etkileyen güçlü bir kurumdur. Sosyolojik olarak bakıldığında, evlilik toplumun en küçük en etkili yapı taşıdır. Sağlıklı evlilikler, sağlıklı bireyler ve sağlıklı nesiller yetiştirir. Psikolojik olarak ise güvenli bir bağlanma alanı sunar. Sevildiğini bilen, değer gördüğünü hisseden insan daha mutlu, üretken, daha huzurludur.
Ne var ki zamanla çeşitli sınavlardan geçer. Maddi sıkıntılar, çocukların eğitimi, aile büyüklerinin etkisi, iş stresi, duygusal dalgalanmalar. Hayat bu; hepimizin kapısını çalan fırtınaları var. Mesele fırtınanın büyüklüğü değil, gemiyi birlikte yüzdürebilmektir. İki insan “sorunları birlikte çözeceğiz” diyerek yola çıktıysa, hiçbir fırtına onları batıramaz.
Sevgi sandığımız gibi bir his değil, duruş biçimidir. Günün sonunda eve dönmeyi istemek, kahve fincanında hayatı paylaşmaktır. Sevgi, yorgun da olsan sofraya iki tabak koymak, kararlılık, emek eylemdir.
Kültürel olarak bizde sadece iki kişinin değil, iki ailenin de birleşmesidir. Bu bazen dengeyi zorlayabilir. Gelenekle bireysellik çatışabilir. Unutulmamalı ki, evlilik bir uzlaşma zemini ister. Ne bireyliğimizden vazgeçeriz ne de birlikte kurduğumuz hayatı başkalarının gölgesinde bırakırız.
Toplumsal olarak bize ait pek çok değeri de içinde barındırır. Sadakat, sorumluluk, bağlılık gibi kavramlar evlilikle ete kemiğe bürünür. Ne yazık ki günümüzde evlilik, bazen beklentilerin, hızlı tüketim alışkanlıklarının kurbanı oluyor. İnsanlar en küçük sorunlarda “olmuyor” deyip geri dönüyor. Oysa çözüm, tam da sorunların içinden geçerek bulunur.
Evlilik bir mücadele değil, bir yol arkadaşlığıdır. Herkesin zaman zaman yorulduğu, ama birbirine yaslanarak dinlendiği bir yolculuktur. O yolda yürürken bazen susmak, sadece dinlemek, affetmek, özür dilemek, birlikte susup gökyüzünü izlemek yeterlidir.
Evlilik, bir imzayla başlamaz. O imza, “her şeye rağmen birlikteyiz” deme cesaretidir. “sorun varsa birlikte çözeriz” en önemlisi, “sana söz veriyorum, düşersen tutacağım” demektir. Mutlu evlilikler, sorunsuz olanlar değil; sorunlarını konuşarak çözebilenlerdir. Evlilik; paylaşmak, dayanmak, büyümek ve birlikte iyileşme, iki yüreğin birlikte attığı yerdir.
“Evlilik, iki kalbin değil, iki iradenin el ele vererek hayatı omuzlamasıdır.”
Hayat yolunda elinizi tutacak birini buldunuz diyelim. Peki, fırtınalar koptuğunda o eli bırakmadan yürümeye hazır mısınız?