Okul Çocuklarında Beslenme
11.01.2021 - 16:48

KAMİLE MARAKOĞLU

KAMİLE MARAKOĞLU

 

Ülke nüfusunun TÜİK verilerine göre %29,4’unu çocuk nüfusu oluşturmaktadır. 8-14 yaş grubunun büyük çoğunluğunu sekiz yıllık ilköğretim öğrencileri oluşturmaktadır. Bu çağdaki çocuklar sürekli büyüme gelişme süreci içerisindedirler. Okul çağı hızlı öğrenme, bilgi beceri kazanma ve etkilenme dönemidir. Bu nedenle çocuğa sağlığını korumak ve geliştirmek için yeterli ve dengeli beslenme ve sağlık bilgisinin verilmesi gerekmektedir.

Okul dönemine kadar çocuğun beslenmedi, evde annesi ve ailesinin beslenme alışkanlıkları ve besin tüketimini yansıtır. Türkiye geneli okul önsesi çocukların %20’sinin beslenme ile ilgili bir sağlık sorunu bulunmaktadır. Genellikle aileler bu dönemde çocukların okul başarısı ile ilgilenmekte büyüme, gelişme ve diğer sağlık sorunlarını gözardı etmekte, ya da detaylı ilgi göstermemektedirler.

Ülkemizde okul çağı çocuklar ve gençler arasında yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı aşağıdaki sorunlar görülebilmektedir:

  1. Büyüme ve Gelişme Bozuklukları

Boy kısalığı

Zayıflık Şişmanlık

  1.  Vitamin ve Mineral Yetersizlikleri B vitamini (Riboflavin)

A vitamini

C vitamini

D vitamini ve kalsiyum

3. Anemi

4. Basit guatr

5. Diş çürükleri

Okul çocuklarında yapılan araştırmalar, çocukların büyük çoğunluğunun kahvaltı yapmadan okula gittiklerini göstermektedir. Kahvaltı yapılmadığında vücut kendi depolarını kullanır ve hastalıklara direnç azalır. Açlık hissi, yorgunluk, halsizlik ve isteksizlik görülmekte, okul başarısı düşmektedir. Güne istekli başlamada ve verimli bir iş başarı temposu yakalamada, yapılan sabah kahvaltısının miktarı ve içeriği büyük önem taşımaktadır. Dengeli bir kahvaltıda günlük enerjinin ¼’ü ya da en az 1/5’inin karşılanması gerekmektedir.

Okul çağı çocuklarının günlük enerji gereksinimleri ortalama 2000-2500 kilo kalori olduğundan kahvaltıda alınması gerekli enerji miktarı 400-600 kilo kalori kadardır. Kahvaltıda tüketilecek protein miktarı kan şekerini düzenlemede önemlidir ve günlük gereksinimin en az 1/5’i kadar olmalıdır. Okul çağı çocuklarının günlük kahvaltısı; bir bardak süt, yumurta, yeterli peynir ya da yoğurt, zeytin, reçel, fındık fıstık ezmesi, domates, salatalık, yeşillik-sebze, meyve, ekmek, kahvaltılık tahıl ürünleri vb. içermelidir.

Aç olarak, kahvaltı yapmadan okula giden çocuk ise, okul çevresinden ve kantinden besleyici değeri düşük, sağlıksız yiyecek ve içeceklerle karın doyurmaktadır. Bu durumda da besinlerle bulaşan hastalık riskini ve beslenmenin maliyetini arttırmakta ve yetersiz-dengesiz beslenme ile sonuçlanmaktadır. Çocuğun beslenme ilkelerine uygun yeme alışkanlığına sahip olmasında, ailesi kadar okulda yapılacak eğitim de önemlidir. Bu eğitim öğretmenler aracılığı ile yapılmalıdır. Bu amaçla öğretmenlerin eğitilmesi, öğretmen yetiştiren okulların programlarında beslenme derslerinin yer alması önemlidir. Okul çocukları için beslenme programının iki amacı olmalıdır:

  1. Öğrenme çağında olan çocuğa, temel beslenme bilgilerini ve beslenme ile sağlık arasındaki ilişkileri öğretme ve sağlıklı olabilmek için yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak.
  2. Eldeki olanakları en iyi şekilde kullanarak okul çocuğunun yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak. Bu amaçlara ulaşabilmek için alınacak önlemler:
  1. Çocuğa, yapacağı bütün aktiviteleri için zaman ayırmasını öğretmek gereklidir. Çocuk çalışma, uyuma, oynama ve yemek yeme için zamanını dengeli kullanabilmeyi öğrenmelidir. Bu alışkanlık geç kalma korkusu yüzünden kahvaltıyı ihmal etme sorununu da çözümler.
  2.  Okulda kalma süresi uzun olan çocuklara aralarda besin değeri yüksek, özel hazırlamayı gerektirmeyen ara kahvaltıları sağlanmalıdır.
  3. Okul kantinleri ve okul çevresinde besin ve içecek satışı yapılan yerler sürekli denetlenmelidir. Okul kantinleri kar amacı ile çalışmakta olup, sağlıklı beslenme ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak gibi bir işlevi dikkate almamaktadır. Oysa kantinlerde kola, gazoz gibi boş enerji kaynağı içecekler yerine süt, ayran, taze meyvelerin bulundurulması sağlanmalıdır.

Okul çocuklarının beslenme alışkanlıkları diş sağlığını da etkilemektedir. Süt diş çürümelerini önler, karbonhidratlı besinler (şeker, tatlı, bisküvi, gofret vb.) ise diş çürümesine neden olmaktadır. Özellikle öğünler ve ders aralarında karbonhidratlı besinlerin sık tüketimi diş çürümelerinin başta gelen nedenidir. Benzer şekilde kola, gazoz vb. gazlı içecekler boş enerji kaynağıdır ve diş çürümelerini kolaylaştırır. Yapılan çalışmalarda ülkemizde 6 yaşta çürük prevalansının %83.0, 8 yaşında %92.0, çocuk başına düşen çürük (d) , süt dişi (t) sayısını gösteren dt indeksinin yaşla 4,4 ten 5,2 ye çıktığını göstermektedir. Diş çürükleri görülme sıklığında içme sularının flor düzeyinin yetersizliği de önemlidir.

Tüm veliler başta kendilerinin ve çocuklarının sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermelidir. Tüm öğrenci, öğretmen ve velilerimizin 2018 -2019 eğitim ve öğretim yılı hayırlı olsun dileklerimle, başarılar diliyorum.

  • Beğen
YORUM YAZIN