Kadının toplumdaki yeri asırlardır ev ile sınırlandırılmış, işlevi ev işi ve çocukyetiştirme olarak belirlenmiştir. On dokuzuncu yüzyıldan itibaren hızla gelişen endüstrileşme, geleneksel tarım toplumlarında ailenin ücretsiz işçisi olarak ağır iş yükü taşıyan kadına, eğitim görme ve ev dışında ücretli çalışma olanakları sağlamıştır. Eğitim düzeyinin yükselmesi ve toplumdaki işlevlerinin çeşitlenmesi ile kadın sosyal hakları genişlemeye başlamıştır. Bu bölümde son istatistiklerle ülkemizdeki kadının durumuna bir bakış atacağız.
Türkiye nüfusunun %49,8’ini kadın nüfus oluşturmaktadır Türkiye’de 2017 yılında, erkek nüfus 40 milyon 43 bin 650 kişi olurken, kadın nüfus 39 milyon 771 bin 221 kişi olmuştur. Diğer bir ifadeyle nüfusun % 50,2’sini erkekler, %49,8’ini ise kadınlar oluşturmaktadır.
Kadınlar Daha Uzun Yaşıyor
Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle 65 ve daha yukarı yaş grubunda kadınların lehine değişmektedir. Bu yaş grubundaki nüfusun % 43,9’unu erkekler, % 56,1’ini ise kadınlar oluşturmaktadır.
Kadınlarda Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi 80,7 Yıl
Hayat tabloları, 2015 sonuçlarına göre; doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıldır. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıldır.
Okuma Yazma Bilmeyen Kadın Nüfus Oranı Erkeklerden 5 Kat Fazla
Türkiye’de 2015 yılında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve okuma yazma bilmeyen toplam nüfus oranı % 5,4 iken bu oran erkeklerde % 1,8, kadınlarda % 9’dur.
Lise ve dengi okul mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştakilerin toplam nüfus içindeki oranı % 19,5 iken bu oran erkeklerde % 23,5, kadınlarda % 15,6’dır. Yüksekokul veya fakülte mezunu olan toplam nüfus oranı %15,5 olup bu oran erkeklerde %17,9 kadınlarda ise %13,1’dir. Hane halkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde istihdam oranı % 46 olup, bu oran erkeklerde % 65, kadınlarda ise % 27,5’dir.
Çalışma Yaşamında Ve Akademik Alanda Kadın
Kadınların çalışma durumu değerlendirildiğinde; kadınların yüzde 31’inin çalışmakta olduğu görülmektedir. Çalışma durumu ile medeni durum arasındaki ilişki değerlendirildiğinde; boşanmış, ayrılmış veya eşi ölmüş kadınlarda çalışanların oranı, hiç evlenmemiş ve halen evli olanlara oranla daha yüksektir. Çalışan kadınların yüzde 88’i özel sektörde, yüzde 12’si ise kamu sektöründe çalışmaktadır. Çalışan kadınların yüzde 54’ü düzenli veya geçici olarak ücretli işçi, kadınların yaklaşık beşte biri ücretsiz aile işçisi iken, yüzde 14’ü de kendi hesabına çalışmaktadır. Türkiye’de kamusal alanda üst düzey kadın yönetici oranı %9,3, Kadın hâkim oranı ise %36,3, Kadın Doktor oranı %29, Akademik personel içerisinde kadın profesörlerin oranı %28,1’dir. Her 5 erkekten 4’ü kadınların çalışmasını uygun bulduğunu belirtti.
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; kadınların çalışmasını uygun bulanların oranı toplamda %84,9 olup erkeklerde bu oran %78,1, kadınlarda %91,5 oldu.
Yükseköğretim Mezunu Kadınlar Daha Fazla Gelir Elde Ediyor
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; 2015 yılında yükseköğretim mezunu kadınların yıllık ortalama esas iş gelirleri 29 bin 238 TL iken, lise mezunu kadın çalışanların yıllık ortalama esas iş gelirleri 16 bin 124 TL olarak gerçekleşti. Bir okul bitirmeyen kadın çalışanların yıllık ortalama esas iş gelirleri 8 bin 528 TL olarak tespit edildi.
Kadınların %34,3’ü İlk Evliliklerini 20-24 Yaş Aralığında Gerçekleştirdi
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; evlilik deneyimi yaşamış 15 ve daha yukarı yaştaki tüm bireylerin araştırmada beyan ettikleri ilk evlenme yaşları incelendiğinde; Türkiye’de ilk evliliklerin %37,5 ile en çok 20-24 yaş aralığında yapıldığı görüldü. İlk evliliğini 20-24 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı %41,3 iken bu oran kadınlarda %34,3 oldu.
Hanedeki İşler ve Sorumluluklar Cinsiyet Gözetilerek Paylaşıldı
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; kadınların yemek pişirme, bulaşık yıkama, çamaşır yıkama, ev temizliği ve ütü yapmak gibi sürekliliği olan ev işlerini yaptığı, erkeklerin ise tamir, boya badana, fatura yatırma gibi başlangıcı ve sonu belli olup görünürlüğü fazla olan işleri yaptığı gözlenmektedir. Türkiye genelinde yemek yapma işini %91,2 oranında kadınlar yaparken, erkeklerin yemek yapma oranı %8,8 oldu. Evin boya badana işini %80,4 oranında erkekler yaparken, kadınlarda bu oran %19,6 oldu.
Evli Erkek ve Kadınlar Daha Mutlu
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı %61,3 oldu. Erkeklerde mutluluk oranı %58,1 iken kadınlarda bu oran %64,5 oldu. Toplamda evli fertlerin %64,7’sinin, hiç evlenmemiş fertlerin %57,3’ünün, eşi ölmüş fertlerin %50,9’unun ve boşanmış fertlerin ise %32,5’inin mutlu olduğu görüldü. Evli erkeklerin %60,8’i, evli kadınların ise %68,3’ü mutlu olduklarını beyan etti.
Her 10 Kadından Yaklaşık 4’ü Yaşadığı Çevrede Kendini Güvensiz Hissetti
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı toplamda %26,2 iken bu oran erkeklerde %15,2, kadınlarda %37 oldu. Erkeklerin %71’i, kadınların ise %47,5’i yaşadıkları çevrede kendilerini güvende hissetmektedir.
Kadınlar Siyasi Alanda Erkeklere Göre Daha Az Yer Almakta
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki kadın milletvekili oranı 1935 yılında %4,5 iken, 81 yıl sonra bu oran %14,7’ye yükseldi. Türkiye’de bakan sayısı 2016 yılında 27 olup bunların sadece biri kadın oldu. Ülkemizde 2009 yılı yerel seçimlerinde kadın belediye başkanı oranı %0,9 iken 2014 yılı yerel seçimlerinde bu oran %2,9 oldu. Kadın muhtar oranı 2009 yılı yerel seçimlerinde %2,3 iken 2014 yılı yerel seçimlerinde bu oran %2 oldu.(Türkiye İstatistik Kurumu 7 Mart 2017)