Çocuk İhmal ve İstismarı; Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre çocuk ihmali ve istismarı; 18 yaşın altındaki çocukların sağlığını, sağ kalımını, gelişimini veya ilişkilerdeki güven duygusunu olumsuz yönde etkileyen fiziksel/duygusal/ cinsel istismar, ihmal ve diğer sömürü türleriyle sonuçlanan kötü davranışlardır.
Çocuk İstismarı Çeşitleri:
1.Duygusal İstismar:
Çocuğu sözel yolla psikolojik yaralamaya duygusal istismar denilmektedir. Duygusal istismara örnek olarak; bağırma, etiketleme, alay etme, suçlama, ilgi göstermeme, çocuk yokmuş gibi davranma, tehdit etme, küsme, isim takma, utandırma olarak sayılabilir. Duygusal istismar genel olarak diğer istismar türleri ile birlikte görülebilmektedir
2.Fiziksel İstismar:
Kaza dışı çocuğun bedeninde sıklıkla yara izleri gözlemlenir. Fiziksel istismar; vurma, ısırma, tokat atma, tekme atma, boğma, fırlatma, dövme, çocuğun üzerinde sigara söndürme gibi zarar verici davranışları içermektedir.
3.Cinsel İstismar:
Çocukta cinsel istismar yetişkinin çocuğu cinsel herhangi bir davranış için kullanmasıdır. Pornografiye maruz bırakma, çocuk pazarlama, teşhir, çocuğu çıplak olarak izleme, ensest ilişki, dokunma cinsel istismar kapsamındadır.
4.İhmal Etme:
Çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını karşılamamadır. Çocuğu gözetimsiz bırakmak, güvenli ortam sağlamamak, yemek-su gibi beslenme ihtiyaçlarını sağlamamak, mevsime uygun kıyafet giydirmemek, terk etme, temizliğinin sağlanmaması ihmal etme davranışlarından sayılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı bildirimlere göre erişkinlerin çocukluk dönemlerinde yaklaşık %25’inin fiziksel istismara uğradığı, kadınların %20’sinin, erkeklerin %8’inin çocukluklarında cinsel istismara maruz kaldıkları belirtilmektedir. Ayrıca dünyada her yıl 15 yaş altında 31000 çocuğun yaşamını çocuk istismarı nedeniyle yitirdiği bildirilmektedir. Ülkemizde UNİCEF tarafından yapılan çocuk istismarı ve aile içi şiddet konulu araştırmasına göre 7-18 yaş grubu çocuklarda, duygusal istismarın %51, fiziksel istismarın %43, cinsel istismarın %3 oranında görüldüğü saptanmıştır.
Ülkemizdeki çocukluk çağında istismar ve ihmal olaylarının yaygınlığına ilişkin toplumsal tarama çalışmalarının sayısının az olduğu ve bunun nedeninin ise olayın belirlenmesinin zorluğu ve rapor edilmesindeki yetersizliklerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Fiziksel istismarın hala ebeveynler tarafından bir disiplin aracı olarak kullanılması da bildirimi engellemektedir. Bildirilen vakalar ise genellikle ağır yaralanmalar ya da ölüm olarak hastanelere getirilmektedir.
Çocuk İhmal ve İstismarının önlenmesinde, öncelikle ebeyenler çocuklarına ilgi göstermek, bakmak, ihtiyaçlarını karşılamak, eğitimlerine önem vermek, korumak ve kollamak ile yükümlüdür. Çocuğa yönelik aile içi ve dışı her türlü istismara karşı ülkemizde yasal caydırıcı ve önleyici tedbirlerin alınması ve sürdürülmesi büyük önem arz etmektedir.”